Başarılı astrofotoğrafçılarımızı tanıtma ve kendi ağızlarından tecrübelerini sizlere aktarmaları gayesiyle yayınladığımız yazı dizimize, deneyimli astrofotoğrafçı Alper Gül ile devam ediyoruz Keyifli okumalar…

Hayatın farkına varmak, gerçekliği hissetmek ve anlamlandırmak için yıllardır arayışta olan ben, fotoğraf sanatıyla tanıştım üniversite yıllarında. Eğitimler, asistanlık, ödüller, çekimler, karanık odalar, filmler, baskılar derken nihayetinde dijital dünyanın nimetleri ile tanıştık.

Sonra ne oldu? Milenyum çağı ile birlikte hızlıca ilerledik, ürettik! Ürettiklerimizi tükettik ve daha iyi tüketebilmek için daha fazla üretmeye devam ettik. Fotoğraf da bundan ciddi şekilde payını aldı. Nasıl mı? Dijital çağdan önce, analog makineler ile 36 kare fotoğrafı itina ile çekip, hızlı bir şekilde karanlık odaya koşup, heyecanla ve saatlerce ürettiklerimizi beklerdik ve hata yapma lüksümüz yoktu. Kullanılan ekipmanlar sınırlı ve ışığa hükmetme yeteneğimiz azdı.

Bir gün cep telefonu furyası başladı ve bir gazete reklamında artık telefonlardan fotoğraf çekebilen dijital bir yenilikten bahsedildi. Aman allahım nasıl yani dedik ve fotoğraf toplumumuzun temeline yerleşti. Kitlesel fotoğrafçılık doğdu, sosyal medya hesapları patladı, fotoğraf bir sektör haline geldi.

Alper Gül
Bir yıldız izi (star trail) çalışmam…

Bu arada teknoloji de, ilerlemeye hızlıca devam etti. İlk DSLR makinemin iso performansının maksimum 1600 oldugunu hatırlarım hey gidi noise! Bu rakam şimdilerle ise milyonlarda dolaşıyor, neyse… Gelelim teknoloji ile birlikte, küçük sınırlı bir kitlenin tekelinden çıkıp yaygınlaşan yepyeni bir fotoğraf dalı olan astrofotoğrafçılığa…

Nedir bu fotoğraf dalı?

İnsanların fotoğrafik bakışlarını birden alt üst eden, aslında yüzyıllardır orada duran ve hiç gitmeyen yıldızların, kısmen de olsa gezegenlerin, samanyolunun , kümelerin gösterimi… Belirli çekim teknikleri – kompozisyon – ve dijital işlemler uygulayarak yapılan görsel şölen! Astrofotoğrafçılık bir kaç evreden oluşmaktadır. Basite indirgemem gerekiyorsa; DSLR aşaması ve teleskop aşaması.

Nasıl başladım?

Şehirler arası bir yolculuk sırasında sürekli kafamda şu soru vardı; canım ülkemin %30’u fotoğrafçı 🙂 Herkes artık her şeyi çekebiliyor, farklılaşmak için ne yapılmalı? Yorulmuştum, çektim sağa çıktım arabadan dışarı, yaktım bir sigara! Kafamı gökyüzüne çevirmem ile Samanyolu‘nun bana bakması bir oldu! Bu nasıl bir güzellik! Bunu neden daha önce fark etmedim! Hızlıca eve gidip araştırmaya başladım. Evren, yıldız, bulutsu, M46, çizgiler, farklı dünyalar, patlamalar, büyüklük – küçüklük – kuramlar, teoriler, teleskoplar, kara delikler, noluyor ya? Ben ne kadar da küçükmüşüm! Hiçlik içinde varlık gösteren ben, bunları başkalarına göstermeliydim!

Bunlar 2 yıl önce başladı. Bir akşam kalk dedim arkadaşıma, yıldızlara gidiyoruz! Ama hiç bir şey yapmadan damdan düşer gibi gittik. Sonuç? Hüsran 🙂

Sonrasında fotoğrafın emek olduğu gerçeği ile yüzleşip, araştırmalara başladım. Bir kaç kare fotoğraf için yapmam gerekenleri kitaplardan, internetten, makalelerden, videolardan biriktirerek yola çıktık… Ve bir gerçekle daha karşılaştık yurtdışında bu dal yıllardır var ve inanılmaz örneklerle dolu! Bu bir yana, bu dal içerisinde farklı teknikler bile gelişmiş. Başladık çekmeye…

Her çekimde ayrı bir tecrübe edinmeye devam ediyoruz ve öğrendiklerimizi şu an fotoğraf eğimleri ile başkalarına aktarıyorum. Yıldızınız sizinle olsun…

Alper Gül
Astrofotoğrafçı