Altair

Dünya göklerinin en parlak 12. yıldızı olan Altair, 0,77 kadirlik parlaklığı ile ışık kirliliğinden muzdarip büyük şehirlerde bile rahatlıkla görülebilecek güçte, mavimsi beyaz bir biçimde ışıldar.

Altair’in adı da, çoğu parlak yıldız gibi Arapça’dan gelir. “El TayrArapça‘da kuş anlamına gelir ve batı dillerine Altair olarak geçmiştir. Bizdeki “Tayyar” ismi de, aynı köktendir (tay) ve “uçan, uçucu” gibi anlamlara gelir. Aynı biçimde uçak için eskiden kullandığımız “Tayyare” kelimesi de Altair ismi ile bağlantılıdır.

A tayf sınıfı bir anakol yıldızı olan Altair, bizden yaklaşık 16.7 ışık yılı uzakta yer alır ve galaktik ölçülerle düşündüğümüzde kapı komşumuz olarak niteleyebileceğimiz bir yıldızdır. Gökyüzünde çok kolay biçimde bulabileceğiniz bu yıldız, “yaz üçgeni“ni oluşturan üç parlak yıldızdan (Deneb, Vega, Altair) biridir. Yaz üçgenini bulduktan sonra, üçgenin tabanın karşısında, tepe noktasındaki yıldıza bakmanız yeterli olur. Bu yıldız, Altair’dir.

Yaz Üçgeninde Altair
Yaz Üçgeninde Altair

Yapısı

Güneş’in yaklaşık 1.8 katı fazla kütleye sahip olan yıldız, bu büyük kütlesi nedeniyle Güneş’ten çap olarak 1.6 kat (aşağıda açıklayacağız) büyüktür ve ortalama 8.000 santigrat dereceye ulaşabilen yüzey sıcaklığı ile yaklaşık 11 kat daha fazla ışıma gücüne sahiptir.

İlginç bir şekilde, kendi çevresinde yaklaşık 9 saat gibi inanılmaz bir hızla döner. Kıyaslama yapmanız için söyleyelim, Güneş’in kendi çevresindeki dönüş hızı yaklaşık 25 Dünya günüdür. Bu hız nedeniyle yıldızın ekvatoru oldukça şişkindir ve hafifçe yumurtaya benzer bir küresel yapıdadır. Yani, çapını ekvatordan ölçerseniz 2 Güneş çapı bulurken, kutuplardan ölçtüğünüzde 1.6 Güneş çapı görürsünüz. Yıldızın niçin bu kadar hızlı döndüğü bilinmemekle birlikte, bu yumurta biçimli şekli yıldızın hayatını önemli biçimde etkiliyor. Öyle ki, yıldızın ekvator bölgesindeki yüzey sıcaklığı (yayılmadan ötürü) kutuplarından yaklaşık bin derece daha düşüktür.

Altair ve Güneş
Altairi’n ekvator bölgesi oldukça şişkindir. Çapı ekvatordan ölçülürse 2 Güneş çapı, kutuplardan ölçülürse 1.6 Güneş çapı kadardır.

 

Aynı zamanda bu dönüş hızı yıldızın yaşam süresine de ciddi oranda etki ediyor. Merkezcil ivmenin etkisi ile dışa doğru savrulan yıldızın katmanları, çekirdeğin üzerindeki basıncın azalmasına ve yıldızın çekirdeğinde nükleer reaksiyonların daha yavaş gerçekleşmesine neden oluyor. Bu da, yıldızın kendisiyle aynı kütledeki diğer kardeşlerinden daha uzun yaşayacağı anlamına geliyor.

Geleceği

Altair, Güneş gibi tekli bir yıldızdır ve bilinen bir eşi yoktur. Bu kütledeki A tayf sınıfı bir yıldızın anakol evresinde geçirebileceği süre yaklaşık olarak 1.5 milyar yıldır ve Altair bu sürenin yaklaşık 1 milyar yılını zaten yaşayıp bitirmiş durumda. Ancak, yukarıda anlattığımız hızlı dönüşü nedeniyle, yaklaşık olarak 1 milyar yıl daha anakol evresinde kalması bekleniyor. Sonrasında ise, yavaşça bir kırmızı dev yıldıza dönüşecek ve nihayetinde bir gezegenimsi bulutsu şeklinde dağılıp, bu bulutsunun ortasındaki bir beyaz cüce olarak yıldız günlerine veda edecek.

Olası Yaşam

Güneş’e oranla oldukça parlak bir yıldız olan Altair’in yaşam kuşağı yıldızdan oldukça uzaktadır. Biz şu anda Güneş’ten 150 milyon km uzakta yer alıyoruz. Eğer onun yörüngesinde olsaydık, Güneş’ten aldığımız kadar ısı ve ışık alabilmek için yıldızdan daha uzakta; yaklaşık 450 milyon km ötede yer almak durumunda kalacaktık.

Tüm A tayf sınıfı yıldızlar gibi, Altair de çevresindeki gezegenlerde gelişkin yaşam oluşmasına fırsat vermeyecek kadar kısa ömürlüdür. Şu anda yaklaşık 1 milyar yaşında olan yıldızın yörüngesindeki gezegenler arasında yaşam kuşağında olanlar varsa, bunlar şu anda yavaşça yaşama elverişli hale dönüşüyor olmalılar. Meteor yağmurları giderek azalıyor ve karasal gezegenler artık katı bir kabuk oluşturarak soğuma evresine girmiş durumdalar. Ancak, bu yaştaki gezegenlerin volkanik faliyetler açısında oldukça aktif olmaları beklenir. Elbette bu yoğun volkanik aktivite önümüzdeki birkaç yüz milyon yıl içinde yavaş yavaş azalacak ama, malesef yıldızın ömrü bu sırada sona yaklaşmış olacak. Gezegenler hayatın gelişimi için uygun hale geldiği anda, yıldız bir kırmızı deve dönüşmeye başlayıp hepsini kavuracak.

Şu ana kadar yapılan gözlemlerde, çevresinde bir gezegene rastlanmadı. Zaten yaşama uygun bir yıldız olmadığı için, özellikle gezegen arama çabası da pek gösterilmiyor. Özetle, Altair’in çevresindeki -varsa- gezegenlerde şu an belki mikroskobik düzeyde hayat başlamış olabilir ama bu hayat, gelişme fırsatı bulamadan yıldızla birlikte yok olacak.

Zafer Emecan