Rigel, gezegenimiz göklerinde görebileceğiniz en parlak altıncı yıldızdır ve 0,18 kadirlik parlaklığı ile en yoğun ışık kirliliğine sahip şehirlerde bile kolayca görülebilir.

Yıldızın ismi tahmin edeceğiniz üzere Arapça‘dan (Ricel – رجل) geliyor ve Türkçe’ye “Ayak” şeklinde çevirmek mümkün. Gök bilim kaynaklarında Beta Orionis şeklinde de isimlendiriliyor.

Ülkemizde özellikle kış aylarında rahatça görülebilen Avcı (Orion) Takımyıldızı’nda yer alan Rigel, çok parlak olmasına karşın aslında bizden yaklaşık 900 ışık yılı gibi büyük bir uzaklıkta yer alıyor.

Rigel-Orion-54
Avcı takımyıldızı yönüne baktığınızda Rigel’i kolayca bulabilirsiniz.

 

Bu kadar uzak olmasına rağmen onu parlak biçimde görebilmemizin nedeni, Rigel’in O tayf sınıfında yer alan bir mavi dev yıldız olması. Eğer Rigel’i görmek istiyorsanız, şu yazımızda anlattığımız “Avcının Kemeri“ni oluşturan üç yıldızın sağ alt tarafına bakabilirsiniz. Göreceğiniz ilk parlak yıldız, Rigel olacaktır.

Yapısı ve Sistem

Rigel, Güneş’in 21 katı kütleye sahip, ömrünün sağlıklı dönemlerini yaşayan dev bir anakol yıldızıdır. Çapı, Güneş’ten yaklaşık 80 kat büyük, yüzey sıcaklığı ise 12 bin santigrat derece kadardır. Yıldız bu çap ve yüzey sıcaklığı sayesinde Güneş’ten yaklaşık 120 bin kat fazla enerji yayar.

Çoğu dev yıldız gibi biraz deli dolu olduğu için, parlaklığı değişkenlik gösterebilir. Bunun nedeni, yıldızın ürettiği çok büyük miktarda enerjinin dış kabuğunu şişmeye zorlaması ve bu durumun da çekirdekte üretilen enerjinin miktarını değiştirmesidir. Daha ayrıntılı bilgi için “cepheid değişkenleri” yazımızı okuyabilirsiniz.

rigel-cadibasi-548
Rigel ve yanı başında görülen Cadı Başı Bulutsusu. (Telif hakkı: Star Shadows Remote Observatory)

 

Gök bilimciler, Rigel’in bir üçlü yıldız sistemi olduğunu düşünüyor ve yazının başından beri anlattığımız ana yıldıza Rigel A ismini veriyorlar. Üçlü sistemin diğer üyeleri olan yoldaş yıldızlar Rigel B ve Rigel C, ana yıldızdan oldukça uzaktalar (en az 2.000 astronomik birim, yani en az 300 milyar km).

Bu iki eş yıldız hakkında fazla bilgi sahibi olmasak da, Rigel B’nin yaklaşık 2,5 Güneş kütlesine ve Güneş’in 50 katı parlaklığa sahip B tayf türünden bir yıldız olduğunu tahmin ediyoruz. Şu an kütlesine emin olamadığımız Rigel C yıldızı ise, Rigel B ile birlikte ikili bir sistem oluşturuyor ve ana yıldız Rigel A’nın çevresinde dolanıyorlar.

Geleceği

Tüm O-B tipi dev yıldızlar gibi, Rigel da oldukça kısa ömürlüdür diyebiliriz. Hızlı yaşayıp genç ölen bu mavi dev yıldızlar, ömürleri boyunca ürettikleri büyük enerjinin yanı sıra kendilerini de fazlaca hırpalayıp dağıtırlar.

Öyle ki, gök bilimcilerin yaptıkları hesaba göre, şu anda 8 milyon yaşında olduğunu tahmin ettiğimiz Rigel, aslında geçmişte 21 değil, 24 Güneş kütlesine sahip bir yıldızdı. 8 milyon yıllık yaşam süreci içinde, kendisini oluşturan maddenin 3 Güneş kütlesindeki bir miktarını yıldız rüzgarları ve güçlü patlamalarla uzay boşluğuna savurmuş.

Rigel kütlesinde bir yıldızın hala hidrojen yaktığı sağlıklı anakol evresinde 10 milyon yıldan uzun kalması mucizelere bağlıdır. Bu nedenle, şu anda 8 milyon yaşında olan Rigel’in önümüzdeki birkaç milyon yıl içinde yavaşça bir kırmızı dev yıldıza dönüşmesi bekleniyor. Kırmızı deve dönüştükten sonraki 1-2 milyon yıl içinde ise tüm yakıtını tüketecek ve bir süpernova patlaması ile bizlere veda edecek. Süpernova patlaması gerçekleşeceği zaman Rigel’in kütlesinin ne olacağını bilmemiz mümkün değil. O nedenle geride bir kara delik mi, yoksa bir nötron yıldızıkalacak bilemiyoruz.

Olası Yaşam

Bir dev yıldızın çevresinde yaşamın oluşması veya başka yerde oluşmuş bir yaşam türünün böylesi bir yıldızın çevresinde barınabilmesi imkansıza yakın bir ihtimaldir.

Öncelikle, böylesi yıldızların çevresinde gezegen oluşumu için yeterli süre yoktur ve gezegen oluşumu mümkün olamaz. Bunun yanında, yıldızın muazzam ışıma gücü, oluşması muhtemel yaşam alanları için olabilecek en düşmanca ortamı yaratır.

blue-giant-star
Dev yıldızların çevresi, hangi türlü olursa olsun yaşam için dost canlısı ortamlar barındırmaktan çok uzaktır.

 

Kendinize şunu sorabilirsiniz: Eğer Güneş’in yerinde Rigel olsaydı ve biz de “yanmasın” diye Dünya’yı alıp Plüton’un olduğu yere taşısaydık ne olurdu?  Sorunun cevabı basit, o kadar uzakta olmamıza rağmen Rigel’den gelen enerji öylesine büyük olurdu ki, her gün doğumunda kayaların eridiği, Dünya yüzeyinin kaynadığı bir gezegene dönüşürdük. Ayrıca, muazzam yıldız rüzgarları nedeniyle iyonize olan atmosferimiz uzay boşluğuna hızla kaçar, o çok övündüğümüz manyetik alanımız bizi korumak için hiçbir şey yapamazdı.

Dolayısıyla Rigel çevresinde herhangi bir yaşam şeklinin olabileceği düşünülmüyor. Bu yıldızın bizim için en güzel yanı, 2-3 milyon yıl sonra bir kırmızı dev yıldıza dönüştüğünde gökyüzünde şu ankinde onlarca kat daha parlak hale gelecek olması. Tabii, sonrasında izleyeceğimiz süpernova şölenini de unutmamak gerekiyor.

Zafer Emecan