Guglielmo Marchese Marconi, anten denilince akla gelen ilk isimlerdendir. İtalyan elektrik mühendisi olan Marconi, 25 Nisan 1874’de İtalya’nın önemli bir şehri olan Bolonya’da doğar. Varlıklı bir İtalyan ailenin ikinci çocuğudur.

Annesi zengin bir İrlandalı olduğu için Marconi’nin İngilizcesinin çok iyi olduğu söylenir. Eğitimini İtalya’da alır ancak Herhangi bir üniversiteye kayıt yaptırmaz. Alanında uzman fizik hocalarından dersler aldığı için elektromanyetik radyasyon konusunda Heinrich Hertz, Oliver Lodge, Augusto Righi gibi bilim insanlarının çalışmalarını öğrenme fırsatı yakalamıştır.

Marconi 1894’te bir makale okur. Bu makale 8 yıl öncesinde, yani 1887’de Heinrich Hertz tarafından yapılan deneyde keşfedilen elektromanyetik dalgalardan bahseder. (Heinrich Hertz 1894 yılının ilk günü ölmüştür.) Marconi o dönemde Hertzian sinyalleri olarak adlandırılan dalgaları iletişim için kullanabileceğini düşünür. 1894 yılının sonuna kadar evinde çalışmalar yapar ve bu sinyalleri 10 metre mesafede iletişim için kullanır. Hertz dalgalarını kullanarak Morse kodlarını karşı tarafa kablosuz göndermiştir. O dönemde dalgaların daha evsafı tam bilinmiyordu. Benzer çalışmalar Rusya’da Aleksander Popov tarafından yapılıyordu.

Marconi, iletişim mesafesini artırmak için çalışmalara devam eder ve bu mesafeyi gittikçe artırmayı da başarır. Mesafeyi 1895 yılında 1.5 mile (2.4 kilometreye) kadar artırmayı başarmıştır. İlgilendiği iletim hattının işlevi ve başarısı konusunda çevresindekileri ikna etmekte zorlanmıştır. Yaptığı çalışmalar İtalya’da çok az ilgi gördüğü için İngiltere’ye gitmesi tavsiye edilir. Bunun üzerine Marconi, 1896’da İngiltere’ye gider. Limanda, çantasından çıkan aletler sebebiyle sorun yaşadığı bilinir. Görevliler panik olur ve bu aletleri suya atarlar. Ancak Marconi yaptığı çalışmalarla İngiltere’de bazı hükümet yetkililerinin ilgisini çekmeyi başarır. Elindeki ekipmanların menzilini artırmak için 5 yıl harcar. Önce 9 mil (14.4 kilometre) mesafeden iletişim kurmayı başarır. İlk patentini ise 1896 yılında alır. Bu, radyo üzerine alınan ilk patent olması açısından önemlidir. Bir yıl sonra İtalya’ya döner ve karadan gemiye 12 mil (19.2 kilometre) uzaktan sinyal göndermeye başlar. 1898’de ise tekrar İngiltere’ye gider ve 18 mil (28.8 kilometre) uzaktan iletişim kurar. Bu sırada oluşturduğu sistemi ticarileştirmek için uğraş verir.

Fotoğraf Telif: Penn State University Libraries; University Park, PA

 

1897’de bir şirketin kurulmasına yardımcı olur. (Wireless Telegraphic and Signal Co. Ltd.) Bu şirket 3 yıl sonra, yani 1900 yılında Marconi’nin şirketi olur. İsmi ise artık Wireless Telegraph Co. Ltd. olmuştur. Mart 1899’da Fransa ve İngiltere arasında ilk kablosuz iletimi başarır. Bu deneyi, uluslararası basında epey ilgi çekmiştir. Aynı yıl bazı gemilere taktığı antenler ile radyo telgraf sistemini gösterir ve bazı amiralleri ikna eder.

Marconi’nin 1900 yılında aldığı patent olan 7777 numaralı patent, 26 Nisan 1901 yılında tescil edilmiştir. Enterferans yapmadan birkaç istasyonun çalışmasını sağlar. Marconi 12 Aralık 1901’de İngiltere’de Poldhu’dan 3200 kilometre ötede Kanada’nın Newfoundland bölgesinde bir yere Morse kodunu radyo sinyalleri ile göndermeyi başarır. Nihayet ulaşmak istediği sonuca gelmiştir. O zamana kadar düşünülenin aksine bir durum ortaya çıkar: Radyo dalgaları direkt gitmesi gerekirken nasıl olur da bir yerden yansıma yapmaktadır ve dünyanın öbür ucunda bir yere inmektedir? Aslında Hertzian dalgalar direkt gitmiyor, dünyanın eğriliğini takip ediyor. Bu durumu bir yıl sonra açıklayan kişi Arthur Kennelly ve Oliver Heaviside olmuştur. İlk defa bunu ispat eden de Edward Victor Appleton‘dır (1892-1965). O zamana kadar Güneş ışınlarından kaynaklı olabilecek iyonosfer tabakası zaten tahmin ediliyordu. Dalgalar buradan tekrar geri dönüyor olmalıydı. Dolayısıyla 1901 yılı bu sistemin kullanılabilirliği açısından bir dönüm noktası olmuştur.

Marconi bu deneyde antenleri ayakta tutmak için balonları kullanmıştır. Dikey monopol antenlere bu sebeple Marconi antenleri de denir. Antenler 48 metre uzunluğunda tellerden oluşuyor ve 70 kHz‘de çalışıyordu. Bu noktadan sonra Marconi’nin artık ünü artar ve onu eleştirenler susar.

İyonosfer tabakası özellikle denizcilik açısından önemlidir. Daha sonra Marconi bu sistemleri iyileştirmek üzerine çalışmış ve şirketlerini yönetmiştir. Marconi, kendisi İtalyan olmasına rağmen şirketi İngiltere’dedir. Bu şirket tarihte birçok yapısal değişiklikten geçmiştir. Şu an BAE Systems firması altında faaliyet göstermektedir.

Marconi aslında başkalarının yaptığı çalışmaları pratik hale getirmiş, patentler almıştır. Anten kelimesini ilk kullanan kişidir. Ondan önce bu tür sistemlere aerial deniyordu. Marconi, I. Dünya Savaşı’nda İtalyan radyo hizmetlerinden sorumlu kişiydi. Savaş sonrası İtalya adına barış konferansına katılmıştır.

1923’te Faşist Partiye katılmış ve Mussolini’nin arkadaşı olmuştur. Büyük Faşizm Konseyinin üyesiydi. 1929’da İtalyan hükümeti tarafından asalet rütbesini (Marchese) almıştır. 1932’de Marconi, Vatikan ile Castel Gandolfo (Papa’nın yazlık konutu) arasında kısa dalga radyo telefonu sistemi kurmuştur.

Bununla beraber birçok ödül ve onursal derece almıştır. Marconi kablosuz telgraf teknolojisine yaptığı katkılardan dolayı 1909 yılında Nobel ödülü almıştır. Bu ödülü aynı konuda çalışmış ve katkıları olan Alman bilim insanı Karl Ferdinand Braun ile birlikte almışlardır. Marconi ayrıca 1929’da Royal İtalyan Akademi’nin başkanı olmuştur.

1937 yılında vefat etmiş ve cenazesi İtalyan hükümeti tarafından kaldırılmıştır. Cenazesi sırasında saygı göstermek amacıyla bütün BBC istasyonları iki dakikalığına susmuştur. Titanik gemisinden kurtulan 600 kişi kendisine bir altın tablet hediye etmiştir. Çünkü bu gemide kullanılan kablosuz sistemin mucidi Marconi’dir ve bu sistem ile çevreden yardım istenmiş ve 700 kadar kişi kurtulmuştur.

Marconi, kablosuz iletişim hayatımıza gireli 119 yıl olmuş. Bu vesileyle 12 Aralık gününü “Kablosuz Günü” mü ilan etsek? Ivır zıvırı bir şeylerin günü ilan edip duruyoruz ya… 🙂

Hazırlayan: Prof. Dr. Lokman Kuzu