Küçük yeşil uzaylılar, sinema sektöründe, özellikle bilimkurgu filmlerinde, hatta karikatürlerde sıkça işlenen bir olgu olmuştu hep. Peki bu yeşil uzaylılar miti ne kadar gerçeklik payı taşıyor?

Pullu sürüngenleri bir kenara ayırırsak, Dünya üzerindeki canlıların deri rengini belirleyen başlıca unsur, kanımızın da kırmızı olmasına neden olan alyuvarlarımızda bulunan hemoglobin. Bu hemoglobin molekülü oksijen taşımakla görevli olup, demir atomları içerir ve bu atomlara bağlanan oksijen canlıların vücuduna yayılır.

Daha başka ifadeyle, hemoglobin molekülü kabaca “demir oksit” yani bildiğimiz “pas” içerir. Kana kırmızı rengini veren de bu “paslanmış demir”dir. Bu sayede, derimiz de (her ne kadar melanin asıl belirleyici olsa da) sarımsı pembe bir tona bürünür.

Uzaylılar
Yeryüzündeki çoğu hayvanın aksine, nal yengeçlerinin kanı kırmızı değil, mavidir.

 

Heyecanlandığınızda yüzünüzün kızarmasına da bu yol açar: Deri altınızda bulunan kılcal damarlara çok daha fazla kan akışı gerçekleşir ve yüzünüz pembeleşir. Aynı biçimde, üşüdüğünüzde burnunuzun ve kulaklarınızın kızarması da, bu organlarınızı soğuktan korumak için artan kan akışıdır. 

Peki kanımızda bu “oksijen taşıma” işini demir yerine bakır ile yapsaydık? O zaman kanımızın rengi mavimsi yeşil (tukuaz) bir tonda olacak, dolayısıyla deri rengimiz de mavimsi-yeşil bir tona bürünecekti. Heyecanlandığınız veya üşüdüğünüzde kızarmayacak, mavileşecektiniz…

Dünya’da mavi kana sahip, kanında demir yerine bakırı oksijen taşıma amaçlı kullanan canlılar var. Bunlardan en bilineni “nal yengeci“. Hatta bu hayvanın mavi kanı, tıpta ilaç yapımında kullanılıyor. O halde, “yeşil uzaylılar” tanımlamasını saçmalık olarak niteleyemeyiz. Yeşil veya mavi tenli dünya dışı canlıların varlığı olası görünüyor.

Kan Kılcal Damar Yüz Kızarması
Heyecanlandığınızda yüzünüzün niçin kızardığını artık biliyor olmalısınız.

 

Bilim insanları olarak, Dünya dışı yaşamın, hatta zeki yaşamın büyük bir olasılık olduğunu düşünüyoruz. Ancak, Dünya dışı canlıların varlığına dair elimizde henüz hiçbir kanıt bulunmuyor. O nedenle bu yazı, “olasılık” üzerine yazılmıştır.

En üstte yer alan fotoğraftaki hanım kız; Star Trek Orjinal Seri‘nin “Whom God’s Destroy” bölümünde “Marta” isimli yeşil kanlı insanımsı bir türü canlandıran aktrist Yvonne Craig. Aslında, yeşil rengi vurgulamak için biraz abartmışlar. Derisinin daha soluk bir yeşil olması gerekiyordu.

Yine en çok bilinen yeşil kanlı uzaylı da bildiğiniz gibi yine Star Trek’te yer alan Mr. Spock. Onun da ten rengi insan gibi sarımsı pembe değil, daha çok soluk hafif mavimsi bir tondaydı. Ancak, ana karakter olduğu için sanırız, yan karakter olarak kullanılan yine mavi renkli Andorianlar gibi vurgulanmasına (maddi sebeplerden dolayı) gerek duyulmamıştı.

Ek bilgi:
İnsan derisinde yer alan “melanin” isimli bir pigment deri rengini belirleyen etkenlerden biridir. Örneğin biz beyazlarda Güneş altında bu pigment aktif hale gelerek koyulaşır. “Albino” dediğimiz tümüyle beyaz insanlarda melanin pigmenti maalesef bulunmaz, bu nedenle ten renkleri sadece konuda anlattığımız “hemoglobin” molekülleri tarafından belirlenir ve bu yüzden derileri pembedir. Siyahi dostlarımızın derisindeki melanin miktarı bizlerden kat kat fazladır. Bunun, insanın sürekli Güneş altında bulunduğu ilk dönemlerinde gelişen evrimsel bir mekanizma olduğu düşünülüyor.

Zafer Emecan